2024 baharında küratör Robinson McClellan, Chopin'in kendi el yazısıyla adını yazdığı bir kağıt parçasını fark etti.
McClellan, notaları ilk gördüğünde tanıyamadığını söyledi. Kağıdın fotoğrafını çekip evinde çaldıktan sonra bile eserin Chopin'e ait olup olmadığından emin olamayan küratör, notaları Polonyalı besteci konusunda uzman bir akademisyene ileterek kağıt ve mürekkebi test ettirdi. Yapılan incelemelerin ardından eserin Chopin'e ait olduğu kesin kanaatine varıldı.
Chopin'in tarzına uygun
McClellan, metnin yazım şeklinin Chopin'in üslubuna uygun olduğunu belirterek, “Artık bu sonuçtan tamamen eminiz.” Ancak New York Times, klasik müzik tarihinde yanlış keşiflerin sıklıkla yaşandığını hatırlatarak, bu keşfe şüpheyle yaklaşanların da olduğunu belirtti.
Kayıp eserler nadirdir
1849 yılında 39 yaşında ölen Chopin'in bugüne kadar 250'ye yakın eseri biliniyor ve yeni bir eserin bulunması çok nadir görülen bir olay olarak değerlendiriliyor. Müze, Chopin'in bu eseri muhtemelen yirmili yaşlarındayken yazdığını tahmin ediyor.
Dünyaca ünlü Çinli piyanist Lang Lang, Chopin'in yeni keşfedilen eserini değerlendirerek, eserin “şaşırtıcı karanlığı olumluya dönüştürdüğünü” belirtti. Chopin'in bu kayıp eseri klasik müzik dünyasında büyük ilgi uyandırdı.